Bireysel Gelişim, Öne Çıkanlar

PSİKOLOJİK SERMAYE: HER ŞEYİ YOLUNA KOYMAK İÇİN BİR KILAVUZ

Bazen problemler, engeller, aksilikler sanki bir kartopu gibi büyüye büyüye üstünüze geliyor gibi hissedersiniz. Eğer pozitif psikolojik sermayeniz güçlüyse korkacak bir şey yok. Umut, özyeterlilik, yılmazlık ve iyimserlik sizinle olduğu müddetçe şirketinizin gücüne güç katan bir kahramansınız.

Olumlu düşünmenin yaşamımız üzerinde en az eylemlerimiz kadar etkili olduğu reddedilemez bir gerçek. İş hayatında önümüze çıkan sorunlar, üstlendiğimiz görevlerin zorlukları karşısında güçlü kalabilmek, dahası tüm bu mücadele sahalarından artı değer yaratarak çıkabilmek pozitif psikolojik sermayeye sahip olmakla mümkün.

Psikolojik sermayenin tanımı ve inşası

Psikolojik sermaye kavramının temelleri 1990’lara dayansa da yaygınlaşması ve iş dünyasında bir yöntem olarak kullanılmaya başlanması 2004’de Fred Luthans’ın çalışmalarıyla oldu. Psikolojik sermaye kısaca, bireyin zorluklarla mücadele etme ve hayatının kontrolünü elinde tutabilme becerisi olarak açıklayabiliriz. Pozitif psikolojik sermayesı yüksek olan kişiler hayatının sorumluluğunu üstlenir, karar alıp uygular ve negatif şartlar altında dahi yılmadan devam eder.

Psikolojik sermayenin inşasında mesela her ne kadar çalışanın kendi ruhsal ve zihinsel esenliğinde bitse de her aşamada liderlere büyük sorumluluklar düşüyor. Çünkü asıl mesele çalışanın iş yerinde kendini nasıl hissettiği gibi basit bir gerçekliğe dayanıyor. Psikoljik güven ortamının sağlandığı, eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık ilkelerine uyulan, şeffaf ve adil bir liderlik anlayışıyla yönetilen şirketler, psikolojik sermayenin inşasına ve gelişimine alan açan yerler oluyor.

Bu kahramanların pelerinleri yok, psikolojik sermayeleri var

Fred Luthans kaleme aldığı “Psychological Capital: Developing the Human Competitive Edge” adlı kitabında psikolojik sermaye sahibi olan kişinin özelliklerini sıralar. Bu özellikleri karşılayan kavramlar ilk harflerinden oluşan kısaltmayla yani HERO adıyla anılır

  1. Hope (Umut): Bireyin kendine ve eylemlerine inancından doğan umutlu olma halini ifade ediyor Umudun mutlaka somut nedenlere dayanması ve eyleme dönüşmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalar umutlu insanların daha yaratıcı ve proaktif olduklarını gösteriyor.
  2. Efficacy (Özyeterlilik): Birey kendine güvenmeli ve motivasyonunu hep yukarıda tutmalı. Tam bir gelişim için özgüvenin öz farkındalıkla desteklenmesi gerekiyor. Özyeterlilik sahibi kişi sorumluluklarını en iyi biçimde yerine getirmede ve zorluklarla mücadele etmede daha istekli ve başarılı oluyor.
  3. Resilience (Yılmazlık): Bireyin hedef ve başarı odaklı olması ve her türlü engele rağmen yılmadan ilerlemesini ifade ediyor. Yılmazlık derecesi yüksek kişiler, negatif etkilere maruz kalsalar da esnek, yaratıcı ve mücadeleci yapılarıyla pozitif durumlar yaratmayı başarırlar.
  4. Optimism (İyimserlik): Kişinin önceki deneyimlerinden ve özyeterliliğine duyduğu inançtan gelen kötü hali iyiye çevireceğine olan inancını ifade eder. İyimser insanlar, kendine güvenleri ve başarıya kilitlenen mücadeleci yapılarıyla pozitif sonuçlar almaya her zaman daha yakındırlar.

Psikolojik sermayede liderlerin rolü: Bu bir takım oyunu…

Psikolojik sermaye kuramının yaratıcısı Luthans ile kavramı enine boyuna incelediği kitabının yayınlanışından birkaç yıl sonra, 2007’de bir röportaj gerçekleştirildi. Luthans’ın “Liderler çalışanlarındaki PsyCap (Psikolojik Sermaye) seviyesini artırmak için neler yapmalı?” sorusuna verdiği yanıt günümüzde de geçerliliğini koruyor. Luthans, liderlere şu altın değerinde tavsiyelerde bulunuyor:

  • Liderler de HERO olmalı. Bir lider çalışanlarında psikolojik sermayeyi artırmak istiyorsa kendi yeterliliğini, donanımını, davranışlarını iyi analiz etmeli. Umut dolu ve iyimser olmalı. Zorluklara karşı yılmazlık derecesini en üst seviyede korumalı.
  • Eleştiri ve geribildirimde pozitif-negatif dengesi olmalı. Bir lider çalışanlarıyla iletişiminde artı-eksi dengesini adil tutmalı. Çalışanlarını sadece eleştiren, olumsuz ya da eksik haller dışında onlarla iletişime geçmeyen liderler, çalışanların psikolojik sermayesini tüketir. Bu nedenle çalışana bir negatif geribildirim sunuyorsanız bir de pozitif geribildirim sunmanız gerekir.
  • Takdir ve beğenilerinizi detaylandırın. Çalışanlarınızın başarıları karşısında daha spesifik ve detaylı geribildirimler sunun. Sadece tebrikler demek yerine başarılı gördüğünüz şeyleri detaylandırın. Çalışan yaptığı işin görülmesinden ve başarısının bir anlamı olduğunun lideri tarafından da kabul edilmesinden mutlu olur.
  • Hedef belirleyin ve bunları herkesin hedefi yapın. Ortak bir hedefe ulaşmak için mücadele vermek, çalışanların hem motivasyonunu hem de yılmazlığını artırır. Liderin hedefler konusunda şeffaf olması ve yaydığı ortak mücadele mesajı, çalışanın kendisini önemli bir parça olarak hissetmesi dolayısıyla da psikolojik sermayesinin artması anlamına gelir.

Psikolojik sermayesi yüksek çalışan artı değer yaratıyor

World Health Organisation tarafından sunulan 2022 verileri çalışanlarda görülen anksiyete, depresyon, tükenmişlik gibi psikolojik sorunların küresel ekonomide yılda 1 trilyon dolarlık kayıp üretim hacmine sebep olduğunu ortaya koyuyor. Sadece bu veri dahi psikolojik sermayenin yükseltilmesinin, küresel sermayenin esenliği açısından ne denli kilit önemde olduğunu kanıtlıyor.

Bu noktada şunu sormak aslında gayet doğal; çalışanlar kendilerini umutlu, yılmaz, iyimser hissedebilir, özyeterlilikleri ve kendilerine güvenleri artabilir, iyi de tüm bunlar şirketin karlılığına ve rekabetçi gücüne nasıl artı fayda sağlar?

Pozitif psikolojik sermayesi yüksek çalışanlar;

  • Daha yüksek performans ve verimlilik sunuyor.
  • Şirket kültürlerine ve görevlerine karşı daha yüksek bağlılık geliştiriyor.
  • Esenlik dereceleri yüksek olduğu için daha yüksek artı değer yaratıyor.
  • Sorun çözme ve Yılmazlık konularında yüksek başarı gösteriyor.
  • Problem çözme ve ekip arkadaşlarını motive etme konularında daha çok başarı gösteriyor.
  • Stres yükleri daha az olduğu için yaratıcı ve özgün kalabiliyor.